Monday, December 25, 2006

yürüme sen bi dur

ben sanırdım ki yürüyüş yapmak çok sıradan, çok normal bir eylemdir öyle atraksiyon filan yaşanmaz. Pazardır, akşamüstüdür güzeldir diye manitamı ve rocco'yu da alıp bu sefer Yeşilköy sahilinde bir saat yürümeliyim hedefiyle yola çıktım. yürüdük güzel aman pek huzurlu neyse bir yerde köpek çetesi varmış roccoya düşmanlarmış ben de aman şimdi içim hoplamasın hadi kavga çıkmadan geri dönelim dedim. sakiin saakiin yürürken ve rocco önde kendi halinde salınmış çayıra şebekliğinde yerleri koklarken, yurdumun 3 delikanlısından biri bir anda rocco yu kovalamaya başladı. Rocco amanın noluyoruz diip kuyruğu kıstırıp kaçmaya başladı bunlar gevrek gevrek gülüyorlar. bizde 10 adım gerideyiz, bu sefer biz durumu görüp "naaapıyosun sen" die adamın üstüne gidince, rocco sen kimsin beni korkutuosun kendini bilmez insan evladı die adama saldırmaya başladı. aynı anda adamlar da bize al köpeği bi yürü git gibi bir takım sinir bozucu cümlelerle hitap etmeye başladılar. ondan sonra bir ağız dalaşı, rocco adamın peşini bırakmıo, bunlar kavga çıkarmak her şeyi yapıolar. hemen kısa bir hesapla rocco adamlardan birini alsa tamam götürür bacağı, vahe'nin elinde zincir var o da alır birini, ay biri de bana kalıyor. olmadı yürüdük gittik, adamlar hala söyleniyolar. Avrupa'da yaşamış vahe polisi arayınca hala geleceğini sanıyor, gelmeyince bi de ona sinirlendi.

bu olayla birlikte içimdeki vahşet arzusu tetiklendi. Rocco'nun adamları paramparça ettiği kanlı görüntüler doldu beynime. sonra birisi adamları önceden benim için bağlamış olsa ben onların her bir taraflarından küçük parçalar ayırsam, Dr Hannibal gelse bana yardım etse, en sonunda da pipilerini kesip ellerine versem istedim. Rocco çok komikti ama kızınca saldırıomuş evet bunu gördük öğrendik.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home