Sunday, May 20, 2007

egocuk

hayaller ötesi kompleks bir vaarlık olan kadınların ego dinamikleriyle yönetildiğini düşünmeye başladım bu aralar. Ayrıca bir kadını ego shotlardan mahrum bırakmanın ona karşı yapılabilecek en sinsi pasif agresif saldırı olacağını da düşünüyorum. Bu zavallım id ve süperego baskısından ne yapacağını şaşırmış bilinç katmanları kararsızı ego, pörsüdümü bunalım başlıyor. Bir de mesela bazı erkekler var direk egoya saldırıda bulunarak utanmaz bir sindirme politikası yürütüyor. "Sen yapamazsın", "haha sen nerden anlıcaksın" gibi sonradan ben öyle demek istemedim canım şaka yapıyodum desteğiyle meşrulaşan bu saldırılar egoyu sarstığı gibi, ego bunu içselleştirip hakkaten yapamam sanmaya başlıyor. Sonra bir anda saldırı etkeni ortadan kalktığında bu sefer içsel süreç çekapı başlıyor. Bazı şanslı kadınlar silkinip kendine gelirken, bazı kadınlar ühüüçok yalnızım ayrıca çok da yetersizim döngüsünde kayboluyor sanırım. Bir de araftakiler var. onlar üç günü hahayt hiçbişi benden kurtulamazla geçirirken, dört gün de yalnız ve yetersiz olmalarına ağıt yakarak geçiriyor. Böyle hassas bir dengedeyken alınan dış saldırıların etkisi katlandığı gibi dış destekler de etki güçlerini kaybediyor. Bir nevi mehter bandosu hızında gelişmeler kaydediliyor sonuçta. Bu küçük adımlar sırasında kendini çotank diye ortama girerek herşeyi düzeltebilecek ilahi eller sananlar da bir süre sonra sürecin karmaşında kaybolup gidiyor. Ya onlar kayboluyor ya da sürecin içindeki kadın kara delik tadında herşeyi içine çektiği için onları da arada harcıyor olabilir bundan çok emin değilim. Sonunda bir dinginlik evresine varmak için tazmanya canavarı evresinden geçmekten başka çözüm kalmıyor. Bu arada kadının karşına başka iki opsiyon da çıkıyor. Tek başına ego tamiri ya da erkek destekli ego tamiri. Benim şahsi fikrim yollarını önlerindeki küçük çıkıntılarının gösterdiği yöne giderek bulan, bunu yapmayan azınlıktan olsalar bile bir kadının idrak sınırları dışında düz mantık yürüten hiçbir çetrefile kafası basmayan bu garip insan evledı genre'sinin faydalarının sınırlı olabilceği yönünde. Asıl iş yine insanın kendisine kalıyor heralde burdada bir takım idealler, hayaller onları gerçekleştirerek varlığını kendine kanıtlamak filan geliyordur. karışık işler çok karışık

Thursday, May 17, 2007

şarkı

bir de geçenlerde başka bir şarkı ararken stoktan bloc partynin pioneers şarkısını buldum. Aa ne zamandır dinlemedim bi dinliyim dememle bir haftadır aralıksız dinliyorum. şimdi de remikslerini indirdim ne kadar muhteşemler tam yaza göre

Wednesday, May 09, 2007

tralala

Küçükken ne olmak istediğimi bilmezdim. Sonra birgün lise 3'te dersanede nedense hatırlamıyorum psikoloji yazıcam ben ya dedim. Bir daha da irdelemedim bunu. Ayrıca araştırmadım da bu insanlar kimdir ne yaparlar. Psikoloji o kadar. Geçende bölümün önünde otururken ve rot'u beklerken bir kız geldi. Şöyle bir etrafa baktı alttaki sevgili bankına meyletti sonra bir vazgeçti başka bir banka oturdu. Bir dakika sonra yanımda bitip pardon siz psikolojide mi okuyosunuz ilk seneniz mi dedi. Yok dedim sekizinci senem. Gözlerini kocaman açıp gerçekten mii süpperrr diyip manzaraya bakmaya başladı. Deli galiba dedim hemen içimden. Sonra ay ben lise 2 deyim de merak ediyorum bilgi almak istiyorum anlatır mısınız bana dedi. İlk söylediğim burdan mezun olursan bildiğin psikologlardan olamazsın oldu. Sonra anlattım msn'imi aldı okul gezisiyle gelmiş. Geçen gün msn'de nasıl ders çalışmalıyım sizce müzik dinlemek kötü müdür dedi. Ben uydurdum bişiler sonra da bana "ay benim dinlediğim müzikler öyle normal diil. Metal dinliyorum. Onlar gürültülüdür" diye hava attı. Hı hı dedim ben de. (içimden bir canavar çıkıp ben var yaa metalin ohooo demek istedi susturdum, gerçi sevgili yapmasını, gezmekten mahrum kalmamasını da söyledim ama bunları söylemek iyi mi çok emin diilim hala, o zamanlarki sevgilime de böyle diodum kaldı çocuk bursalarda, ben de gelince istanbula hemen ayrılmıştım zaten ondan ne fenayım)sonuçta ne insanlar var işte geleceğin birinci adamları. Bu birinci adam şeysini de biraz önce iş bakarken gördüm. Birinci adamlar arıyorlarmış siktirin dedim.

Neyse heralde ne iş yapıyosan onda hırslı olman lazım. Kurumsala karşı durmaman lazım. Zira ben de kurumsalla savaşımda son 2 aya girdim. Bak yoksa başarılı erkeğin arkasındaki ezik kadın olursun. Misal benimki aldı yürüdü ve hatta bu yürüme işine avusturya'da devam etmeye karar verdi. Şimdi Ceo'larla fink atıyor. Çok gurur duyuyorum onunla ama mesela ben de bir makale yayınlatsam kendimle de gurur duyarım. Sanırım içine bilim insanı azmi oturması böyle bişi. Gurur=makale. Doktora azmim tavan yaptı gittim gidiyorum yani o nebze. May the force be with me.