Friday, October 20, 2006

Quitter

hevesim kaçtı bi kere, artık sevmiyorum blogumu. birilerine hitap etmeyi oldum olası sevmedim zaten neden böyle birşeyi istedim onu da bilemiyorum. Naruto filan anlatırım burda kitaplardan dem vururum demiştim. Sonra aaa bi baktım hep kendimden bahsediyorum.

mesela şimdi sunumumun ne kdar iyi geçtiğini, öncesinde her zamanki gibi kendimi heyecanlandırmak için her şeyi yaptığımı, yine de başladığımda akademik fikir alışverişi hödösünün hele de ben anlatıyorsam ne kadar hoşuma gittiğini farkettiğimi anlatabilirm. sonra science'da yayınlanır bu dye bir şey duyup, biraz geyik bile olsa, ne kadar şahane süper hissettiğimi de anlatabilirim. Sonra hemen akabinde kilit bir başarısızlığımı anlatmaya geçebilirm. tüm yazdığım ödevler, tezler arasında bir tanesinin çok kötü olması ve o bir tanenin de bir başkası için yapılmış olmasına, benim nasıl bir sorumluluk altına girdiğime, bu duruma getiren koşullarla beraber, kendime ve teze feci kızmış olmama, genel bir sinir patlaması haline geçtiğime değinebilirm.

Tabi bir yandan derin bir performans çöküşüyle iş için ultra boktan yazılar yazmaya başladığımı da söyleyebilirm. ay hakkaten bu fena olmadı dediğim bir yazı için YÖ'nün ayh ne biliyim bööle ıı ıh demesini, kendi kendime sen delimisin be kadın nedir bu hırs dediğimi de söylerim nolucakki.

sonra iş gelir futbol maçı izlemeli, pick-uplı, lu vitonlu kutlamalara. bunu kurtarmanın ikinci şansında yaşanan dejavu'ya.

hayatımızda olan herşeyin anlamsız hareketler ve konuşmalar silsilesi olduğuna. ne bok yediğimizden kendimizin bile haberi olmamasına. bugun önemli olan şeylerin yarın çok saçma gözükeceğine filan.

ve sonuçta yazıyı derin bir nefret ve hüzün hissettiğimle kapatabilirm. Çevremdeki herhangibi birşeyin bana yaklaşırken iki kere düşünmesini önerir, hatta mümkünse 10 mertelik çapıma girmemesini de tavsiye ederim.

ne oldu yani annattık bunnarı. Nedir yani.

0 Comments:

Post a Comment

<< Home